7 Temmuz 2013 Pazar

Baba

Gecenin ikisinde son sigaramı yakıp yatağa girmeden yazıyorum bu satırları.

Baba, baba kelimesi dile çok kolay gelir söylemesi zordur, belki baba sıfatını haketmeyen bir insana baba dersin belkide o sıfatı sonuna kadar hakeden insana bir baba dile diyemezsin çünkü yoktur ve olmayacaktır.

Bir baba, bir baba evin direğidir değil mi, o evdeyken huzurlusundur,seni kollar,senin için köpekler gibi çalışır sen sadece oturursun.Babanın neler çektiğini bilemezsin, hayatı boyunca senin için kaç tane godaman dürzüye boyun eğdiğini.Senin için nelere katlandığını, kimlerin pisliğini temizlediğini sonuçda sen gün sonunda gelen harçlığına bakarsın.

Bazen ufacık birşey de babana bağırır isyan edersin onda açtığı yaraları bilmeden.Sürekli birşeyler istersin başkalarına yetişebilmek için halbuki o adamın tek derdi iş bitse, eve gitsem ailemi geçindirebilsemdir ama sen bunu bilemezsin.

Bunları kavrayı öğrenebilmen için babanı kaybetmen gerekir babanı kaybetmeden bunların hiç birini öğrenemezsin.Hani derler ya bir erkek hayatında 3 defa olgunlaşır, bir askere gittiğinde, iki aile kurdugunda, üç babasını kaybettiğinde.Bu sıralama değişkendir önce babanı kaybedersin belki sonra askere gidersin en son aile kurarsın.Kendi hayatını kurduktan sonra babanı kaybetmen, çocukken kaybettiğin kadar koymaz belki ama ne olursa olsun insana koyar sonuç da o bir babadır her zaman sırtını yaslayabileceğin bir kişidir ve daima arkanda olmasını istersin ama olmaz keşke her dileğimiz kabul olsa.

Bence babasını hiç tanımamış veya doğmadan önce babasını kaybetmiş çocuk bana göre her zaman daha şanlısıdır ve hayatında hiç dolduramayacağı bir boşluk olan bir insandır.Hiç bir zaman baba sevgisi nedir bilmez, evinin direği olmaz o yüzden onun olmayan babasını kaybetme gibi bir şansı yoktur ve bu yüzden hayata doğarken atılır.Dimdik ayaktadır kendisi ve annesi için yaşar hiç düşünmeden bir sorumluluğun altına girer.

Hani dedim ya bir insan babasını kaybettikten sonra anlar değerini, ve yavaş yavaş önce sesini, ve sonra yavaş yavaş babasının suratını unutmaya başlar ve unuttuka çıkmaza düşer bir insan çünkü babasını kaybettikten sonra hayata daha sıkı sarılır insan ve bu sıkı sarıldığı sürede "it" gibi çalıştığı için babasını düşünme gibi bir fırsatı olmaz ve bir süre sonra sadece resimlerde hatırlarsın o güzel insanı ve video kaydında duyarsın sesini işte o an beyninden vurulmuşa dönersin ve herşeyden sıfırdan başlar hayatında.

Bir daha sarılma şansın yoktur ona, sarılmak için neleri vereceğini hayal edemezsin çünkü o artık senin beyninin ufak bir lobunda kalan hatıradır sadece ve zamanla o da kendi kendini eritir orda.

Bir süre sonra sana baba diyen bir evladın olur ve sende babanın yerine geçersin sadece ailen için yaşarsın asıl o zaman anlarsın babanın değerini.Keşke dersin keşke yanımda olsaydı da bana babalığı öğretseydi diye ama olmaz.

Velhasılkelam ben babamı kaybetmedim, onu benden kopardılar.